27 Nisan 2010 Salı

HARİTALAR




TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ

T ekalif-i Milliye Emirleri (Ulusal Vergi Emirleri)

Mustafa Kemal Başkomutanlık Kanunu'nun kendisine tanıdığı yasa yapma yetkisini kullanarak 7- 8 Ağustos
8 Ağustos Gregorian Takvimine göre yılın 220. günüdür. Sonraki sene için 145 (Artık yıllarda 146) gün var
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
1921'de, halkı maddi ve manevi bütün kaynaklarıyla Ulusal Mücadele'ye katılmaya çağıran "Tekalif-i Milliye Emirleri"ni yayınladı. On ayrı metinden oluşan bu emirler uygulanmadığı takdirde etkili olamazdı. Mustafa Kemal bu emirlerle istediği şeyleri ve amacını

...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Nutuk'ta şöyle açıklıyor:

1 Sayılı emrimle, her ilçede birer "Tekalif-i Milliye Komisyonu (Ulusal Vergi Kurulu)" kurdum. Bu kurullarca toplanan şeylerin ordunun çeşitli bölümlerine dağıtımını düzenledim.

2 Sayılı emrime göre yurtta her ev, birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp Tekalif-i Milliye Komisyonu'na verecekti.

3 Sayılı emrimle tüccar ve halk elinde bulunan çamaşırlık bez, kaput bezi, patiska, pamuk, yıkanmış ve yıkanmamış yün ve tiftik, erkek elbisesi dikmeye elverişli her türlü kışlık ve yazlık kumaş, kalın bez, kösele, vaketo, taban astarlığı, sarı ve siyah meşin, sahtiyan, dikilmiş ve dikilmemiş çarık, potin, demir kundura çivisi, tel çivi, kundura ve saraç ipliği, nallık demir ve yapılmıs nal, mıh, yem torbası, yular, belleme, kolan, kaşağı, urganlardan % kırkına, parası sonra ödenmek üzere el koydum.

4 Sayılı emrimle eldeki buğday, saman, un, arpa, fasulye, bulgur, nohut, mercimek, kasaplık hayvanlar, şeker, gaz, pirinç, sabun, yağ, tuz, zeytinyağı, çay ve mumların da yine % kırkına, parası sonra ödenmek üzere el koydum.

5 Sayılı emrimle, ordu için halktan alınan taşıtlardan geriye kalanların da ayda bir kez ve parasız olarak yüz kilometrelik bir uzaklığa dek askeri ulaştırma işlerinde çalıştırılmasını zorunlu kıldım.

6 Sayılı emrimle ordunun yedirilip giydirilmesine yarayan bütün terkedilmiş mallara el koydum.

7 Sayılı emrimle halkın elinde bulunan savaşa elverişli bütün silah ve cephanenin üç gün içinde hükümete verilmesini istedim.

8 Sayılı emrimle benzin, vakum, gres yağı, makine yağı don yağı, saatçi ve taban yağları, vazelin, otomobil ve kamyon lastiği, lastik yapıştırıcı, buji, soğuk tutkal, Fransız tutkalı, telefon makinesi, kablo, pil, çıplak tel, yalıtkan ve bunlara benzer gereçlerin ve zaç yağının % kırkına el koydum.

9 Sayılı emrimle demirci, marangoz, dökümcü, tesviyeci sarac ve arabacılarla bunların işliklerinin iş çıkarma güçlerinin, kasatura, kılıç, mızrak, eğer yapabilecek ustaların adlarıyla sayılarının ve durumlarının saptanmasını sağladım.

10 Sayılı emrimle halkın elinde bulunan dört tekerlekli yaylı araba, dört tekerlekli at ve öküz arabaları ile kağnı arabalarının bütün donatımı ve hayvanları ile birlikte; binek hayvanlarının, top çeker hayvanlar, katırlar, yük hayvanlarının, deve ve eşeklerin % yirmisine el koydum. Baylar, emirlerimin ve bildirdiklerimin yerine getirilmesi için kurduğum İstiklal Mahkemeleri'ni Kastamonu, Samsun, Konya, Eskişehir, bölgelerine gönderdim. Ankara'da da bir mahkeme bulundurdum.

Ordunun bu savaşı kazanabilmesi için yiyecek, giyecek, cephane ve bunların taşınmasını sağlayacak araçların bulunmasını hazırlayan bu emirlerin Ulusal Mücadele'nin kazanılmasında çok büyük etkisi oldu. Bu emirlerdeki istekleri incelediğimizde, Türk Ordusu'nun ne kadar yokluk içinde savaştığı iyice anlaşılır. Bu emirlerin uygulanabilmesi ve cephe gerisinin güvenliğinin sağlanabilmesi için beş İstiklal Mahkemesi görev aldı. Bu mahkemelerin, Başkomutan'ın yetkilerini kullanmasında ve emirlerini uygulamada kendisine çok büyük yardımları oldu. İstiklal Mahkemeleri gittikleri bölgelerde, halka çağrı yaparak, Başkomutan'ın emirlerinin yerine getirilmesini sağlıyorlardı. Halkın büyük kısmının bu emirlere gönüllü katıldığı görülüyordu. Eskişehir düşman işgaline uğrayınca buraya İstiklal Mahkemesi gönderilemedi. Fakat Başkomutan'ın emriyle 8 Eylül'de Yozgat İstiklal Mahkemesi kuruldu. Mahkemeler, asker kaçakları, casus, bozguncu, düşmana yardım eden, görevini kötüye kullanan, isyan, soygun suçlarını işleyenlere karşı sert bir uygulama yaptılar. Temmuz
  • Nutuk (edebiyat)

  • Nutuk (Atatürk) - Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı eseri.


    ...Tümünü okumak için linke tıklayınız.

  • 1922'ye kadar çalıştılar.

    KUVA-İ MİLLİYE

    1. KUVA-YI MİLLİYE HAREKETİ

    I. KUVA-İ MİLLİYE HAREKETİNİN BAŞLAMASI VE BATI CEPHESİNİN OLUŞMASI

    Kuva-i Milliye; Yurdun işgali karşısında çeşitli yörelerde ortaya çıkan milli direniş örgütlerine Kuva-i Milliye (Ulusal Kuvvetler) denir. Kuvayi Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın ilk savunma kuruluşudur.
    İlk Kuva-i Milliye kıvılcımı(ilk silahlı direniş) Güney Cephesi'nde Dörtyol'da 19 Aralık 1918’de Fransızlara karşı başlamıştır. Bunun en önemli nedeni, Fransızların işgallerine Ermenileri ortak etmeleridir.
    İkinci etkili silahlı direniş hareketi(Örgütlü ilk Kuva-i Milliye hareketi) İzmir'in işgalinden sonra; Kuva-i Milliye hareketini, yurtsever bazı subaylar halkı örgütleyerek Ege Bölgesi'nde resmen başlatmışlardır. Batı Anadolu'daki Kuvay–i Milliye birlikleri düzenli ordu kuruluncaya kadar geçen sürede Yunan birliklerine karşı vur kaç taktiği ile savaşmıştır. Batı Anadolu'daki Kuvay–i Milliye birlikleri düzenli ordu kuruluncaya kadar geçen sürede Yunan birliklerine karşı vur kaç taktiği ile savaşmıştır. Güney Cephesinde (Adana, Maraş, Antep ve Urfa) Kurtuluş Savaşını düzenli ve disiplinli Kuva–i Milliye birlikleri yapmıştır.

    Kuva-i Milliye'nin Ortaya Çıkmasının Nedenleri
    1) Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması
    2) Mondros Ateşkes Anlaşması uyarınca Türk ordusunun terhis edilmesi
    3) İtilaf Devletleri’nin Mondros Ateşkes Anlaşması’nın hükümlerini tek taraflı uygulayarak savunmasız kalan Anadolu’yu yer yer işgal etmeleri
    4) İşgalcilerin halka zulmetmesi
    5) Osmanlı hükümetlerinin Türk halkının can ve mal güvenliğini koruyamaması ve bir şeyler yapmayışı,
    6) Halkın milliyetçi bilince sahip olması.

    Kuva-i Milliye'nin Sağladığı Faydalar ve Özellikleri
    1. Milli Mücadele’nin ilk silahlı direniş gücü olmuşlardır.
    2. Mondros Ateşkes antlaşması’ndan sonra Anadolu’nun işgali üzerine başlayan bölgesel hareketlerdir.
    3. Kuvay-ı Milliye birlikleri arasında ilişki az olup, kendi bölgelerini kurtarmaya çalışmışlardır. Tek bir merkeze bağlı değillerdir.
    4. Mondros Ateşkes Antlaşması ile terhis edilen askerler de bu harekete katılmışlardır.
    5. İşgalci güçlere ve azınlıklara büyük zararlar vermiştir.
    6. Düşmanın ilerlemesi yavaşlatmıştır. Yunan ordularının Anadolu’da rahatça ilerlemelerini engellemişlerdir. Türk köylerini Rum ve Ermeni çetelerin saldırılarına karşı korumuşlardır.
    7. Halka moral vermiş ve ulusal bilincin gelişmesine katkı sağlamıştır.
    8. Düzenli ordu kuruluncaya kadar halkı korumuştur.
    9. TBMM'ye karşı başlayan iç ayaklanmaların bastırılmasında çok önemli fayda sağlamıştır.
    10. Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenmesi için zaman kazandırmıştır.
    11. Düzenli ordunun kurulması ve teşkilatlanması ortam oluşturmuştur.
    12. Kuvay-ı Milliye, düzenli ordular kuruluncaya kadar TBMM'ye zaman kazandırmış ve ülkede TBMM'nin hâkim ve tek güç haline gelmesine ortam hazırlamıştır.
    13. Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920).

    Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri
    1. Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri.
    2. Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları.
    3. TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri.
    4. İşgalleri kesin olarak durduramamaları
    5. Hukuk devleti anlayışına ters davranarak suçlu gördükleri üyelerini kendileri cezalandırmaları
    6. İhtiyaçlarının karşılanmasında zaman zaman halka baskı yapmaları
    7. Anadolu’nun kesin olarak işgallerden kurtarılmak istenmesi
    Düzenli orduya geçildiği sırada bazı Kuvayi Milliyeciler isyan etmiştir. Demirci Mehmet Efe İsyanı I.İnönü Savaşı'ndan önce, Çerkez Ethem İsyanı ise I.İnönü Savaşı'ndan sonra bastırılmıştır.

    2. BATI CEPHESİNİN OLUŞMASI
    Batı Anadolu'da ilk direniş, Yunanlıların itilaf devletlerinin desteğiyle İzmir’i 15 Mayıs 1919'da işgal etmesiyle başlar.
    1. Ayvalık Cephesi: Bu cephe İzmir’de bulunan Yunan kuvvetlerinin çevreye yayılması sonucu Yarbay Alı Bey'in (Çetinkaya) kararı ile kurulmuştur. İzmir’i işgallerden bu yana hiçbir direnişle karşılaşmayan Yunanlılar, Ayvalık'ta büyük bir tepkiyle karşılaştılar. Bu cephenin olumlu sonuç vermesi obur cephelerin kurulmasına neden olmuştur
    2. Bergama-Soma Cephesi: Yunan kuvvetlen 1919 yılı ortalarında Akhisar, Tire, Ödemiş ve Menemen’i alarak Bergama'ya yöneldiler. Ayvalık komutanı Alı Bey Bergama'da Yunanlıların üzerine yürüyerek onları geri püskürttü. Bu başarı Yunanlıların Nazilli'den çekilmelerine neden oldu. Kırkağaçlı Emin Bey tarafından bu cephe kuruldu. Bu cephe daha sonra Balıkesir’de bulunan 61.Tümen’e bağlandı. Yunan kuvvetlen ikinci defa Bergama'yı işgal ettilerse de Tümen Komutanı Albay Kazım Bey Bergama ve Soma cephelerini yeniden açarak Yunanlılarla mücadeleye devam etmiş, bu cephenin fiili idaresi ile meşgul olmuştur.
    3. Akhisar Cephesi: Manisali Karaosmanzade Halit Paşa’nın Rum çeteleri tarafından öldürülmesi ile kurulmuştur.
    4. Salihli Cephesi: Yunanlıların Kasaba ve Ödemiş’i almak için harekete geçmeleri, Ahmetli istasyonunu almaları, Salihli ve Alaşehir halkını harekete geçirerek bu cephenin kurulmasına sebep olmuştur. Salihli'de yaşayan Halil Efenin girişimleri sonucu kuruldu. Yunan ordusu işgal ettiği Ahmetli istasyonundan gen püskürtüldü. Bu cephenin komutanlığını Çerkez Ethem yapmıştır. Çerkez Ethem ‘in oluşturduğu birlik “ Kuvay-i Seyyare” adı ile bölgede Yunanlıların ilerlemesine engel olmuştur.
    5. Aydın ve Nazilli Cepheleri: 28 Mayıs 1919’da Aydın’ın işgali ve düşmanın Nazilli’ye ilerlemesi üzerine Yörük Ali Efe, Binbaşı Hakkı bey topçu kuvvetleri, Denizli Milli Kuvvetlerin katılımı ile 175.Alay komutanı Hacı Şükrü Beyin idaresinde oluşturulmuştur. Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Danişmentli İsmail Efe milli kuvvetlerin başında düşmana karşı çarpıştılar.

    Batıdaki Yerel Cephelerin Kurtuluş Savaşı'ndaki Yeri
    Yerel cephelerdeki direnişler Yunan işgaline karşı başlatılan ilk halk savaşlarıdır. Bu savaşlarda oluşturulan ordu birlikleri yanında bütün sivil halk yer almıştır Bu cephelerdeki savaşlar boyunca yapılan bütün masraflar bölge halkı tarafından karşılanmıştır. Batı Anadolu'da faaliyete geçen milli derneklerin girişimleri sonucu batıdaki Yunan zulmü ve katliamları dünyaya duyurulmuştur.
    Düşmana karşı direnmenin giderek artması, bazı bölgelerde zafer sayılabilecek başarıların kazanılması, ulusal bilincin güçlenmesine yardımcı olmuştur. 1919 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Balıkesir ve Alaşehir ‘de toplanan Milli kongrelerle Batı Anadolu’daki Kuvayi Milliye birliklerinin insan ve malzeme açısından desteklenmesine ve ortak bir cephe oluşturulmasına çalışılmıştır.
    Sivas Kongresi'nden sonra;
    Tüm yurttaki Kuva-i Milliye güçlerinin desteklenmesi kararı alınmış,
    Batı Cephesi Kuva-i Milliye komutanlığına Ali Fuat Cebesoy atanmıştır.
    Ali Fuat Paşa, Gediz Taarruzu'nda başarılı olamamış ve Yunan orduları Dumlupınar'a kadar ilerlemiştir. Çerkez Ethem'in baskıları ve Ali Fuat Paşa'nın etkisiz olması nedeniyle Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliği'ne atanmıştır.
    Batı Cephesi ikiye ayrılmıştır. Albay İsmet Bey Batı Bölümü'ne, Albay Refet Bey ise Güney Bölümü'ne atanmıştır.
    Yunan taarruzu karşısında Kuva-yı Milliye başarılı olamamıştır
    Ordudan firarlar başlamış, İstiklal Mahkemeleri’nin çalışmaları ile firarlar sona erdirilmiştir. Düzenli ordunun kurulması ile Kuva-yı Milliye tamamen ortadan kaldırılmıştır (8 Ekim 1920).

    22 Nisan 2010 Perşembe